İğne deliği kamera, herhangi bir mercek veya karmaşık optik sistem olmadan görüntü oluşturabilen basit bir kamera türüdür. Temel olarak, karanlık bir kutu ya da kapalı bir alanın üzerinde iğne ucu kadar küçük bir delik bulunur. Bu delikten içeri giren ışık, kutunun karşı tarafında ters bir görüntü oluşturur. Bu ters kısımda duyarlı bir materyal yani film konulur ve fotoğraf bu şekilde duyarlı materyalin üzerinde oluşur. Burada kameradan kast edilen fotoğraf makinesidir. Video kameralar da bu temel prensiple çalışırlar.
Bu kamera türü, fotoğrafçılığın ve optiğin temel prensiplerini anlamak için oldukça önemlidir. Tarihi çok eskiye dayanır ve günümüzde hem eğitsel hem de sanatsal amaçlarla kullanılır. Görüntü netliği, deliğin boyutuna ve kutunun içindeki mesafeye bağlıdır. İğne deliği kamera, minimalist yapısı ve basitliğiyle görsel dünyayı anlamanın etkili bir yoludur.
Fotoğrafçılık destlerimizde bizde bu konuyu detaylı işliyoruz çünkü bu çalışma prensibinin fotoğrafçılar tarafından iyi anlaşılması gerekiyor.
İğne Deliği Kameranın Tarihi
Iğne deliği kamera kavramı, tarih boyunca optik biliminin temellerini oluşturmuş ve fotoğrafçılığın gelişiminde kritik bir rol oynamıştır. MÖ 5. yüzyılda Antik Yunan felsefecisi Aristoteles, gölge oyunları ve deliklerden geçen ışık hüzmelerinin görüntü oluşturabileceğini fark etti. Ancak bu prensibin ilk detaylı açıklaması, 10. yüzyılda Arap bilgin ve mucit İbn-i Heysem tarafından yapıldı.
İbn-i Heysem’in “Kitabül Menazir” (Optik Kitabı) adlı eserinde, karanlık bir odanın duvarındaki ufak bir delikten gelen ışıkla görüntü oluşturduğuna dair deneyleri kaydedilmiştir. Bu prensip zamanla geliştirildi ve 16. yüzyılda “camera obscura” olarak adlandırılan cihaz haline geldi.
İğne Deliği Kameranın Çalışma Prensibi
İğne deliği kamera, temel olarak karanlık bir kutudan ve çok ufak bir açıklıktan oluşur. Bu açıklık, gelen ışık hüzmelerini kısıtlı bir yönden geçirerek, kutunun arkasındaki yüzeye ters bir görüntü düşmesini sağlar.
Temel Unsurlar
- Karanlık Kutusu: İğne deliği kameranın ana yapısıdır. İçeriye ışık sızmasını önlemek için kutunun tamamen karanlık olması şarttır.
- Iğne Deliği: Kameranın optik sistemidir. Deliğin çapı, görüntünün netliğini ve parlaklığını etkiler. Daha küçük delikler daha net ancak daha karanlık görüntüler oluşturur.
- Işık Geçirmez Yüzey: Kutunun arka tarafında görüntünün düşürüldüğü yüzeydir. Bu yüzey genellikle fotoğraf filmi veya duyarlı bir materyal olur.
Belirli bir noktaya kadar, delik küçüldükçe görüntü keskinleşir ama yansıyan resim matlaşır. İğne deliği kamera uzun süre ışığa maruz bırakılmak zorunda olduğu için, obtüratör (ışığın deliğe ulaşmasını önleyecek herhangi bir malzeme) elle kontrol edilebilir. Ortalama ışığa maruz bırakma süresi 5 saniye ile bir kaç saat arasında değişebilir.
İğne Deliği Kamera Nasıl Yapılır?
Bir iğne deliği kamera yapılması son derece kolay ve keyiflidir. Çok özel bir çalışmayla çok güzel projeler gerçekleştirilebilir.
Kullanacağımız Malzemeler
- Karton veya teneke kutu (Biz meyve suyu kutusu kullanıyoruz)
- Alüminyum folyo
- Siyah bant veya elektrik bandı
- Bir iğne veya ince delgeç
- Fotoğraf filmi veya duyarlı kağıt (36’lık poz alıp karanlık ortamda 1 tanesini kesip kullanıyoruz.)
Yapım Aşamaları
- Kutuyu Hazırlama: Kutunun içinin tamamen karanlık olması için siyah boya veya bant kullanın.
- İğne Deliği Açma: Kutunun bir yüzeyine alüminyum folyo yerleştirip iğneyle bir delik açın.
- Deliği Kapama: Kullanılmadığında deliği siyah bantla kapatın.
- Filmi Yerleştirme: Kutunun karşıt yüzeyine fotoğraf filmi veya kağıt yerleştirin. (Karanlık bir odana film yerleştirilmeli yoksa film ışığa maruz kalacağından yanacaktır.)
- Çekim Yapma: Kamerayı bir yüzeye sabitleyerek görüntüyü pozlamaya yani fotoğraf çekimine başlayın.
Arkadaşlar burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus tüm bu işlemlerin karanlık bir ortamda yapılması gerekir. Çünkü film ışığa maruz kalırsa yanar yani kullanılamaz hale gelir.
Kısaca özetlersek, kutuya delik açıp bantla kapatıyoruz. deliğin karşısına bir işaret koyuyoruz. Bu işaretin olduğu yere karanlık odada filmi yapıştırıyoruz. Karanlık odadan çıkmadan tüm deliklerin kapalı olduğundan ve ışık almadığından emin oluyoruz. Daha sonra çekim yapacağımız nesnenin karşısına deliği getirip siyah bantı açıyoruz 3-5 saniye bekleyip kapatıyoruz. Daha sonra filmi tab ediyoruz.

Bu işlemlerin zaman aldığını ve tecrübe gerektirdiğini unutmayın. internetteki tarifler size uymayabilir. Çünkü deliğin büyüklüğü, kutunun büyüklüğü, kutunun nesneye uzaklığı pozlama süresi gibi bir çok etken değişkenlik göstereceğinden her defasında aynı kutuyu ve mesafeleri kullanarak deneme yanılma yoluyla profesyonel sonuçlar elde edebilirsiniz.
Bir başka yazımızda görüşmek ümidiyle. Hoşça kalın.





